Kayıtlar

İNTİHAR NEDİR? İNTİHARI ÖNLEYEBİLİR MİYİZ?

Resim
      Merhabalar! Son dönemde intiharda bu kadar artışın olması beni bu konuda bilgilendirici bir yazı yazmaya itti. Öncelikle intihar nedir, kimler intihar etmeye daha meyillidir? Bunlardan başlayalım dilerseniz.      İntihar kişinin bile isteye kendi ölümüne yol açmasıdır. İntihar şu anda tüm dünyada en çok görülen ölüm nedenleri arasında ilk 10’a girmektedir. Bu da intiharı incelenmesi ve önlenmesi gereken önemli bir olgu haline getirmektedir.      İstatistiksel olarak her ne kadar kadınlar daha çok intihar girişiminde bulunsa da erkekler daha çok intihar etmektedir. Bunun başında genelde ekonomik kaygılar yatmaktadır. Bunun dışında intiharın sebepleri arasında sağlık sorunları, psikolojik problemler, travmalar, yalnızlık hissi, bir şeylerin asla değişmeyeceğine olan inanç gibi olgular görülmektedir. Travmalar veya ekonomik krizler sonrasında intihar bir anda yapılabilirken; depresyon, sağlık problemleri, varoluşsal problemlerde intih...

ÇOCUKLARA ÖLÜM NASIL ANLATILMALIDIR?

Resim
Ölüm bu hayatta konuşulması en zor konulardan biridir. Çocuklar genellikle okul öncesi dönemde ölümle bir şekilde karşılaşmış olurlar. Hayvanlardan, televizyonlardan ve evde konuşulan konulardan ölümü bilirler. Bazı çocuklar ebeveynlerine açıkça ölümü sorabilirlerken bazıları yakınlarında herhangi bir ölümle karşılaşmadığı müddetçe sormazlar. Peki o zor soru geldiğinde ne cevap verebiliriz? Öncelikle çocuğunuz size “Ölüm nedir?” , “Babaannem şimdi nereye gitti?”, “Dedem bir daha gelmeyecek mi?” Gibi sorular sorduğunda sakin olun. Sözlü mesajlar kadar sözsüz mesajlarımız da çok önemlidir. Ve çocuklar sözsüz mesajları fark etmede oldukça iyilerdir. Sakin bir şekilde çocuğun tam olarak sorduğu soruya; detaya girmeden, net ve anlayabileceği ölçüde gerçek bir cevap verin. Çocuk soru sorarken altında hissettiği duyguyu fark etmeye çalışın. Çocuğunuz bu soruyu sorarken kaygılı, korkuyor, üzgün, tedirgin, meraklı olabilir. Özellikle çocuğunuzun da değer verdiği bir canlının kaybı söz kon...

OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞU

Resim
Bu hafta sizlere; artık her 54 çocuktan 1’inde ortaya çıkan bir FARKLILIKTAN bahsedeceğim. Otizm doğuştan geldiği düşünülen genelde 1-3 yaş civarında belirtilerini göstermeye başlayan oldukça karmaşık bir nörogelişimsel farklılıktır. Otizmin sebepleri ne yazık ki tam belli olmasa da; beynin işleyişini etkileyebilen bazı sinir sistemi sorunlarından kaynaklandığı düşünülmektedir. Duyusal işlemleme bozukluğu ile ilgili temel alanlarda gerilik ile beraber ortaya çıkabilmektedir. Otizme sahip bireylerin yaklaşık olarak %40’ı normal bir zeka düzeyine sahiptir. Otizmin ilaçla tedavisi bulunmadığı gibi Otizm bir hastalık olarak da kabul edilmemektedir. İletişim becerileri ve sosyal becerilerde diğer çocuklardan farklılık gösterir. Çocuk uzun süren ve yoğun bir eğitimle akranlarının seviyesine yaklaşabilir ve günlük hayata uyum sağlayabilir. Ancak bu durum her çocukta aynı seyirde ilerlemez. Uzmanlar tarafından nitelikli aynı kalitede eğitim almış aynı yaştaki iki çocuğun gelişimi ve il...

Panik Atak

Resim
Bugün Panik Atak ile ilgili farklı bir şey anlatalım!  Adını Yunan mitolojisinde Tanrı olan PAN’dan alır. Yarı keçi yarı insan olarak tasvir edilen PAN bu görüntüsüyle insanları korkuturmuş. Özellikle kırlarda gezerken insanların karşısına çıktığında insanlar korkar, kaçar, nefes nefese kalır kimi zaman da bayılırlarmış. Bu sebeple PAN; PANİK sözcüğüne esin kaynağı olmuş.  Panik Bozukluğun tanımlarından birinin “her an kötü bir şey olacakmış gibi beklentiyle yaşama” olması da bu hikayeyle beraber düşününce oldukça manidar. Panik Bozukluğunda kişi vücut duyumları yaşadığı için probleminin geçeceğine dair inancını zaman zaman yitirebilir. Ancak doğru bir psikoeğitim ve terapi teknikleri ile PANİK ATAK ın tek seansta bile ciddi ölçüde azalabildiğini biliyor muydunuz?

OLUMSUZ İNSANLAR

Resim
Hayatınızın bir noktasında mutlaka her şeyden sürekli şikayetçi olan biriyle tanışmışsınızdır. Hiçbir şeyden tam anlamıyla mutlu olamazlar, sürekli olumsuz fikirlere sahiptirler, günlük hayattaki sıradan olaylarda bile onlar için olumsuz şeyler vardır. Bu insanlar ailemizde, iş hayatımızda, sosyal hayatımızda olabilir ve ne yazık ki onların yakın çevresinde olmak oldukça zor ve yorucudur. İsterseniz önce biraz bu insanların nasıl olduklarını iyi tanıyalım sonrasında ise yapabileceklerimizi konuşalım. Sürekli kendi kuruntularını, olaylarla ilgili olumsuz fikirlerini paylaşıp sizin bu konudaki fikirlerinizi sorarlar. Karamsar ve kötümserlerdir. Düşünsel boyutta oldukça takıntılılardır. Geleceğe dair herhangi bir coşku veya umut taşımazlar. Çünkü geleceğin hiçbir zaman iyi olabileceğini düşünmezler. Henüz şimdinin bile iyi yanlarının olduğunun farkında değillerdir. Bu insanlar hayatta olumlu şeyleri göremedikleri için tutkuyla yaptıkları bir iş veya uğraşa da sahip değillerdir. Söylen...

KISKANÇLIĞIN PSİKOPATOLOJİSİ

Resim
  Seven insan kıskanır! Kadınlar kıskanılmaktan hoşlanırlar! Sizce bu yargılar doğru mudur? Açıkçası ben doğruluğunu yanlışlığını bilemem. Ancak kıskançlık önemli bir ilişki problemidir. Bir ilişkide erkek veya kadın fark etmeksizin kıskanç bir partnere sahip bireyler yorucu ve yıpratıcı bir ilişki sürecinden geçerler. Kıskançlığa; benlik saygısının düşük olması, nevrotik kişilik yapısı, güvensizlik, partnerine karşı bağımlılık, yetersizlik hissi gibi durumlar eşlik edebilir. Fark ettiyseniz bütün bu durumlar kişinin karşısındakini ne kadar sevdiği ile ilgili değil kişinin kendi güvensizlikleri ve problemleri ile ilgilidir. Bunun önüne geçmenin en iyi yolu kişinin aynayı kendine çevirmesinden geçer. Tabi bu da çok kolay bir süreç değildir. Çünkü çoğu insan kıskançlığı bir problem olarak görmemektedir. Çözüm önerileri neler biraz da ondan konuşalım isterseniz. Eğer kıskanç bir partnere sahipseniz; kendinize ve ilişkinize olan güveninizi artırmanız önemlidir. Partnerinizle sağlık...

TRAVMA NEDİR?

Resim
Travma; depresyon, panik atak, stres gibi yine sıkça adını duyduğumuz bir kelime… Dikkat! Bu yazıyı okuduktan sonra hayatınızda travma diye adlandırdığınız bazı şeylerin aslında travma olmadığını fark edebilirsiniz. Öncelikle tanım ile başlayalım. Travma hayatımızı, vücut bütünlüğümüzü, sevdiklerimizi tehdit eden dış kaynaklı yaşantılardır. Travma ile birlikte öfke, üzüntü, kafa karışıklığı, çaresiz, yıkılmış, tuzağa düşmüş, ihanete uğramış hissedebiliriz. Peki ne gibi yaşantılar travmaya sebep olur? Yıkıcı doğal afetler, trafik kazaları, yangınlar, iş kazaları, tecavüzler, cinayetler, saldırılar gibi insan vücudunu, hayatını tehdit eden durumlar travmaya sebep olabilir. Travma yaşanma anını çoğu insan; “Sanki kendimde değildim, ne olduğunu anlayamadım, bir şey hissedemiyordum…” gibi anlatabilir. Bunun sebebi bizi her daim korumaya çalışan o mucizevi şey; yani beynimiz! Eğer beynimiz travma esnasında, yaşananların etkisi ile bizim mücadele edemeyeceğimizi düşünüyorsa olayları bize ...